Ana içeriğe atla

KÖYÜMÜZ DE BAYRAMLAR


SİNOP DİKMEN
KÖSEAĞIL KÖYÜNDE RAMAZAN BAYRAMI 2012

DEĞERLERİMİZ

Toplumları ayakta tutan unsurların başında geçmişten yaşadıkları güne kadar gelen yaşamış  ve sahip çıkmış oldukları gelenek, görenekleri olan yaşam kültürleridir.  Müslüman Türk  Toplumlarında inançlarından gelen ve yaşamlarının ayrılmaz bütünü olan dini değerler asırlar boyunca bu millete insanlık aleminde bambaşka değerler yüklemiş ve bu değerlere sahip çıkıldığı ve bağlı kalındığı sürece insanlık tarihinin en zor anlarında bile İslam kardeşliğinden gelen bir bağlılıkla birbirilerine sahip çıkmışlar ve insanlardan kaynaklanan  savaş ve diğer olağan üstü afatlarda birbirilerine sahip çıkarak ayakta kalmayı becermişlerdir. Bununla kalmamışlar ve dünyanın dört bir yanında dindaşı veya ırkdaşı olsun veya olması yardımına koşmaktan geri durmamışlar ellerindeki lokmalarını herkes durumuna göre paylaşmaya çalışmışlardır. Pakistan daki Sel felaketleri, uzak doğudaki tsunamiler ve diğer ülkelerdeki yangınlar ve depremlere koşarak mal ve can ile yardımlar insanlık aleminin altın sayfalarındaki yerini almıştır.

Gelecek nesillere iyi  bir miras bırakabilmek istiyorsak.  Bulunduğumuz dönemin insanları ve yetişkinleri, ana-babaları olarak yaşayışlarımızla iyi birer sosyal yaşam kültürü , yardımlaşabilme, bağdaşabilme, geçmişine sahip çıkabilme adına çocuklarımızı doğup büyüdüğümüz, kan bağlarımızın temeli olanı büyüklerimizin yaşadıkları ve inancımızın bir gereği olarak eşimizi , dostumuzu , akrabalarımızı unutmama adına ziyaretlerimizi sürekli ve canlı tutmalıyız. Bunun için Ramazan ve Kurban Bayramlarımızı vesile kılarak bir araya gelmeli ve geleceğimize bu şekilde yatırımlar yaparak üzerimizdeki veballerimizi, sorunluluklarımızı yerine getirebilme adına bu  bayramları fırsat bilmeliyiz. Biz bize ne kadar sahip çıkabilirsek bizden sonrakiler gelenek ve görenek olarak geçmişlerine sahip çıkabilme bilgi ve becerisin kazanacaklar ve ayrıca bunun verilebilirse eğer bir İslami sorumluluk olduğu da :"Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de akrabalık ve diğer ilişkilerin önemiyle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Allah’a kulluk edin, O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın ve uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere iyilik edin.” [Nisa, 4/36.]   yerleşmiş olacaktır.

Hasan ŞEN




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYVA YEMEYİ LİMONLA DENEDİNİZ Mİ?

  Ayva: Yenirken boğaza takılır kalır ve yiyen insanın yemesi zor olduğu gibi yutkunurken boğaza takılır kalır. Ayvayı en rahat şekilde yemenin kolay yolu. Ayvayı dilimlere ayırıp üzerine bolca limon dökerseniz ve  çok azca tuz ekelerseniz sert ayvayı yumuşatır ve lezzetli olarak yemiş olursunuz. Ancak; tansiyon sorununuz var ise tuz da attığınız da sizce de lezzeti artıyorsa kaya tuzu ekelemeniz daha sağlıklı olacaktır. Ayvanın Çekirdeklerini de boşa atmayınız. Çekirdeklerini klorsuz suya koyup cam kavanozlarda 24 saat beklettiğiniz zaman  cildinize merhem olarak sürer ve yüz cildinizdeki kırışıklıkların zamanla kaybolduğunu göreceksiniz. Tabi bir kullanmayla geçmez bu bıçak değil ya.... LİMONUN YARARLARI Sabahları içilen ılık limonlu suyun faydaları saymakla bitmez. Sabah gözünüzü açar açmak gidip su ısıtıcının düğmesine basıyor ve kendinize koca bir bardak kahve hazırlıyorsanız, size önerimiz bu alışkanlığınızı biraz ileri zamana ertelemen...

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KÖY KÜLTÜRÜMÜZ

Köyümüzden Ayrılırken Arkada Bıraktıklarımız... Geçmişten Günümüze Köylerde  Kullanılan  Ev Ve Tarım Aletlerinin  Okul Sergi Alanı      YABA ve  Pişmiş Topraktan  Yapılan  GÜB YÜN İPİ Eğermek  İçin  Yapılan Çıkrık GEYİK ARDICI' ından yapılmam  YAYIK VE Köylü Kadınlarımızın KÖY Yunaklarında Çamaşır Yıkamada Kullnadıkları  TOKAÇ    GÜB      ÇIKRIK-  AYRAN YAYIĞI     ÇIKRIK    Gelinlerin  ÇEYİZ SANDIĞI ile EL DOKUMA   DÖŞEKLER   ve   Bayanlara Mahsus        Dokuma Sırt Torbalar ı( Köylerde bu torbalar, hanımlar tarafından misafirliklere giderken veya tarlalara veya bağ ve bahçelerde çalışmalara vakitlerde çalışanlara yemek vb. götürme işlerinde kullanılırdı.)     GÜB ( Bazen içinde define olarak ta karşınıza çıkabilir(!)     ÇÖMLEKLER ( bunlarda pişiril...

KARA DENİZİ İN İNCİSİ ŞİRİN GERZE

GERZE NİN TARİHÇESİ İlin kuzey doğu kıyısında aynı adlı burun üzerine kurulan Gerze, 1901 de kaza haline gelmiştir. İlk adının “Carusa “ olduğu tahmin edilen Gerze’de Ayancık gibi tarih sahnesine antik çağda çıkmış bir yerleşim yeridir. 13 şubat 1956 günü lodos fırtınasının desteklediği ve bir evin mangalından çıkan yangın ilçenin bütünü yakmış. 1000 ev yanmış ve bu yangından 100-150 ev kurtulabilmiştir. Bu büyük felaketten sonra Gerze devlet yardımı ile yeniden inşa edildiğinde ilçe merkezinde tarihi yapı bulmanın imkanı kalmamıştır. Gerze için yapılan 1950’lere ait bir imar planı, projesinden, ilçenin merkezinin Osmanlı dönemi sonlarında da harap  yada yanmış olduğu anlaşılır. Gerze’ye 19. Yüzyıl ortalarında gelen hemilton ilçe hakkında şunları söylemektedir. “ Kousefet ova 7-8 evlik küçük bir köydür. Gerze’de olduğu gibi buradan da sultan için İstanbul’a tavuk gönderilir. Hisar çayı yolu ile Gerze’ye ulaştık. Eski ismi Carusa’dır. 25 Rum evi dışında 240 türk evi ...