Ana içeriğe atla

KOVİD-19 'UN İnsan Yaşamına OLUMLU/OLUMSUZ Etkilerine Bakış






KOVİD-19 'UN İnsan Yaşamına OLUMLU/ OLUMSUZ Etkilerine Bakış

Dijital Çağ diye nitelenen bu çağ insan yaşamında baş döndürücü bir şekilde yaşanarak  etkili olmuştur. Teknolojiye karşı  her eğitim düzeyinde insanın bağımlılığı artmış ve günlük yaşamda: İnsanlar birbiriyle olan birebir temastan uzaklaşmışlar,  akrabalık ilişkileri günlük yaşamın zorluğu ve yoğunluğun  vb. daha çok sebeplerden dolayı dijital sistem gelişmelerinin kurbanı olarak unutulmaya yüz tutarken KOVİD-19 vasıtasıyla evlere kapanan insanlık; nihayet evinin ve  ailesinin ve hatta akrabasının farkına varmıştır. İşlerin yoğunluğundan ve elindeki vazgeçilmez unsur olan o olmazsa olmaz la(cep telefonu) yaşayamayacağını söyleyen yeni nesil başta olmak üzere her grup insanın  evini, çocuklarını ihmal ettiğini bu VİRÜS ün korkusuyla eve  hapis edildiğinde farkına vardı.  Ailesiyle daha çok beden dilini ve sevgisini kullanarak uzunca bir zaman geçirme fırsatını yakaladı. 

Bir zamanların Türk TV.  lerinde yayınlanan  Brezilya  dizilerini mumla arattıran bir dizi furyası içinde  Müslüman Türk Ailesinin evinin bozulması için yatak odasına kadar ayakkabıyla girildiği ve hatta yatağa ayakkabıyla uzanmanın, evlerin oturma odalarında ayakkabıyla oturmanın artık normalleştiğini ve bu davranışın  bu milletinin bir aile yaşamı gibi kültüre dönüştürüldüğünden yola çıkarak  kendi öz kültüründen koparılmış bir yeni bir kuşak yaratılmıştır. 

Şunu da unutmamak lazım: İnternetin yararlarını inkâr etme şansımız yok. Ancak bu kadar yararı olan bu sanal âlemin zararları da oldukça fazla. Hatta psikolojik ve sosyolojik açıdan toplumlara çok ciddi zararlar vermeye başladı. Yetişkinler olsun, çocuklar olsun bir bağımlılık furyası ve hatta hastalığı başladı. Bu hastalık evde ve iş yerlerinde insanların arasındaki birebir iletişimi koparmakta ve işleri aksattığından verimi düşürmektedir. Hastalığının farkına varan ve işlerinden olanların azımsanamayacak kadar çoğalmaya başladığı bir vakıadır. Ülkemizde bu durumda kurtulmak isteyen ve doktor kapısını aşındırmaya çalışan internet bağımlılığı hastası dikkat çekici boyutlardadır.

Çocuklarımızın kontrolsüzce sanal âlemde dolaşmaları ile tehlikeli oyunlara, kumar sitelerine, cinsel içerikli sapkınlık sitelerine girmeleri onlarda bağımlılık yaparak  tamamen sosyal alan dışına çıkarmaktadır. Bu nedenle çocuklarımız, sanal âlemde oynadıkları oyunların karakterlerine bürünerek tanınmaz hale geliyorlar. Kontrol dışına çıkabiliyorlar. 

Bu KOVİD-19 Virüs "Evde Kal" süreci insanları daha çok dijital sistemin bağımlısı haline  getirdi.

ANCAK: 
İnsanoğlu bu süreçte; aile sorunlarıyla daha fazla baş başa kaldı. İş ortamının kalmaması, iş garantisinin genelde elden gidişi, ev kirası, iş yerinin kirası, banka kredi ve ya bankamatik borçları  velhasıl tüm yaşamı alt üst etti. 
Hesapsız yaşama ve harcama alışkanlığı yaşayanlar şunun farkına vardılar:
Tüketim toplumu oluşturarak daha çok kazanmak üzere sistem kuran  tüm küresel şirketlerin reklamlarının her türlü oyunlarına gelerek  aşırı derecede  borçlanma batağına giren ve  sürekli bir bankadan diğer bankamatiklere koşarak kendilerini harcama çılgınlığına kaptırarak üretim  ve gelirlerinin üzerinde borçlanma batağına saplanan insanları keşke tasarruf edebilseydim   pişmanlığıyla kıvrandığını bilmek için müneccim olmaya gerek yok  kanaatindeyim.

TV. lerin dizilerine baktığımız zaman, Türk Aile yapısını bozabilmek için bu kovid-19 abluka süreci aileleri/kişileri evlere kapatmış ve tamamen etkisi altına almış ve TV’deki rollerin karakterine uygun düşünmeye yönlendirilmiştir. TV’lerin Bu süreçte menfi/müspet tüm alanlarda tam bir yarış içinde olduklarını görmemek saf dillik olur. 

Çok ilginç ki: RTÜK bu konulara ve hatta muhafazakarlığı ve İslam’ı kendilerine referans aldığını iddia eden Siyasetçilerin ilgisizliği/ duyarsızlığı da  bu işin tuzu ve biberi haline gelmiştir.

Dinimize baktığımızda Hadisi Şeriflerde: "Temizlik İmanın yarısıdır." (Müslim-Taharet-1)ve Kuranı Kerim Ayetlerinde Önce temizlik emrediliyor: Diyanet Tefsirinde mealen-Maide Suresi-6: "Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı mesh edin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). Eğer cünüp olursanız temizlenin. Şayet hasta veya yolculuk halinde veya içinizden biri ayakyolundan gelirse yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunursa, bu hallerde su bulamadığınız takdirde temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin), yüzünüzü ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat O sizi tertemiz kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz." 

Daha birçok ayetlerin ısrarla temizliği Vurguladığı bakıldığında görülecektir.
 Aile içinde sapkınlıkları tetikleyen "kimin eli kimin cebinde belli olmayan" her türlü ahlaksızlığı mubahmış gibi gösteren TV. dizileri: "Yemek Yapma yarışmaları", Moda Yarışmaları vb. israfın her türlüsünün teşvik edildiği ve normal karşılandığının yanında ve giyim ve  kuşam ile gençleri ve hatta evde televizyon kuşu olarak tabiri yapılabilen  bay / bayan herkesi etkilediği ve bunun gıda/giyim Hiper marketlerin/mağazaların ve bankaların kasalarını şişirdiği görülmektedir. 

Aşırı tüketim hırsı bu gün ülkemiz başta olmak üzere dünya genelinde geriye dönüşü olmayan milyarlarca $ lık ve TL.lik kredi kartı borcu mezarlığına dönmüştür. Fakat bu borçlanma bataklığı ve tüketim hırsı insanları içinden çıkamadıkları ve çıkmaya çalıştıkça batmaya başladıkları bataklığa sürüklemiş durumdadır. Bu bataklık, insanları intiharlara sürüklemiş ve ailelerin parçalanmasına sebep olurken bu yaşananlardan ibret alma gibi bir haslette insanlar arasında maalesef gelişmemiştir. 

Onlar harcadıklarında ne israf, ne de cimrilik ederler. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan Sûresi, 67.) 
“…İsraf etmeyin; çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” (el-En’âm, 141), 
“İsraf edenler şeytanların arkadaşlarıdır...” (el-İsrâ, 27)
Allah Resûlü de şöyle buyurmuşlardır:
“Allah Teâlâ size; ana-babaya itaatsizlik etmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip almaya hakkı olmayan şeyi istemeyi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kılmış; dedikodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı israf etmeyi de mekruh kılmıştır.” (Buhârî, İstikrâz 19, Edeb 6)

  
Değişen ve gelişen bu dijital yaşam çağında; giydiklerimiz, mobilyalarımız 1 veya 2 yılı geçmeden israf çöplüğüne atılmakta, mekânlar borç kredilerle yenilenme hırsıyla değişime uğratılmaktadır. 
Görüyoruz ki, yaşadığımız olaylar sürekli gelişiyor ve değişiyor. Bizim “sahibiyim” zannettiğimiz her şey elimizden kayıp gidiyor. Farkında mıyız bilmem ama.. "Dünya alemindeki sınavımızın sırrı devam ediyor."  Kaybettiğimizde daha çok kıymetini anlayarak hayıflandığımız  Zaman, para, yiyecek, ulaşım, sağlık, gençlik…
Yoksulluk gibi varlık da bir imtihan! İsraf bu noktada devreye giriyor. 

Yoksulluk gibi varlık gibi bir sınavı kazanmak ve kaybetmek elimiz de....

İsraf her yerde!...Yiyiniz içiniz, israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez”(A'râf Suresi,31) âyeti israfı yasaklıyor. Peygamberimizin (S.A.V.) de müminleri israftan sakındırma noktasında birçok hadisi bulunmakta. Bunların farkında mıyız? Kendimizi felakete hazırlayan bir yaşam içerisinde harmanlamışız, farkında değiliz.

İŞTE KORONA VİRÜS: Yemek kültürünün insan fıtratına uymayan  çok karmaşık bir yapıya sahip olduğu Çin den çıkması ve kısa bir zaman zarfında medeniyetleri ve zenginlikleri ile övünen, yeryüzü üzerinde nerede bir Müslüman Ülke varsa oralarda terör örgütleri kuran, sahte cemaatler, tarikatlar ve sahte şeyhler çıkararak veya kurarak yönetimleri esaretleri altına alan ABD ve Avrupalı geçmişten gelen sömürü alışkanlıklarını devam ettirerek terör estirmektedirler.  Bu gün dünya üzerinde değişik Müslüman ülkelerinde 70 in üzerinde güçlü hale getirilmiş cemaat ve tarikatlar MOSSAD tarafından kontrol edildiği. TV. Tartışma programlarında çok iddialı olarak dile getirilmektedir.

 Hepsi Kovid-19 karşısında diz çökerek  acizliklerinin farkına vardılar mı dersiniz?  
Bence hayır....  

Kovid-19 Ne yaptı: 
1.     Dünyanın Tüm süper güçlerine rağmen ŞERİATINI( kendi kurallarını) ilan etti.
2.     Her türlü ahlaksızlığın  yaşandığı kumarhaneler, fuhuş yerleri vb. yerleri kapattı.
3.     Müslim ve gayri Müslim tüm kadınları ve hatta erkekleri bile peçeye soktu. 
4.     İnsanların tanısın veya tanımasın birbirlerine dokunma bakımından  namahrem olduklarını hatırlattı.
5.     İsrafın her boyutunun artık insanlara çok büyük zararlar getirdiğini hatırlattı.
6. Yaşamın her anında İslam dininin yarısı olarak kabul edilen  "Temizlik" kuralının  vazgeçilmezliği kafalara kazıttı. ABD. Sokaklarına İslam Peygamberi Hz. Peygamberinin (S.A.V.) Hadislerini  bilbooardlara  yazarak astırdı.
7.     Kitap okuma vb. gibi güzel hasletleri olmayanlara eminim ki,  kitap okuma alışkanlığı kazandırdı. 
8.     Yemek öncesi ve sonrası ellerinizi yıkayın. Temizlik kurallarına uymazsanız, sizin enseniz deyim dedi.
9.     TÜM İNSANLIĞA: Böbürlenmeyin sizler birer fanisiniz.  SİZİN SAHİBİNİZ ve MÜLKÜN SAHİBİ ALLAH TIR. Dedi. Avrupa sokaklarında Ezanı Muhammed iyeyi okuttu.

       Ayrıca:  Sürekli yaşlanan Avrupa da genç nüfusun arıtılması için Almanya başta olmak üzere      gençlik ve kalifiye eleman göçlerini tercih sebebi olarak yaparken şunu da unutmamak lazım.
1. Avrupa’nın  nüfusları yaşlanıyor. Hatırımda kalan basından eski bir haber hatırlıyorum. Hollanda olabileceği hatırımda kalan Hollanda da gece saat 22:00 den sonra çocukların yatma saatinden sonra Slviya Kristal in erotik filmi TV'lerden bilinçli ve haberli yayınlanmış ve  9 ay sonra ülke genelinde çocuk doğumlarında bir artış izlenmiştir.
2. Madde 1 dan yola çıkarak Kovid-19 un marifetlerinden biride  kadın veya erkeklerin dışarı çıkma yasağı olacağından/olduğundan doğum kontrol hapları vb. temin edemediklerinden nüfus patlamasına veya düşünmek istemiyorum; kürtajlara vb. katliamları duyabileceğimizin   olasılığı vardır.

      İbni Haldun: "Geçmiş, bu güne  suyun suya benzediğinden daha fazla benzer".  
       Demektedir.
          Sapıklık/sapkınlık ve Zalimlikte haddini aşan geçmiş toplumların helak oluş sebepleri Kur anı  Kerim de çok açık bir şekilde açıklanır. Kur anı Kerimi tasdikleyen bilimsel gelişmelerden ve arkeolojik gelişmelerden  toplumların bir takım doğal afetler ve salgınlardan helak olduğu görülmektedir.
   
CORONA VİRÜS VE ÇEVRESEL ETKİLERİ
Yeni tip corona virüs (covıd-19) salgını nedeniyle insanların evlerine kapanmasıyla birlikte toplu taşıma ve özel araç kullanımının azalması, birçok iş yerinin kapalı olması, fabrikaların üretim hızının azalması ile fosil yakıt kullanımı büyük oranda düşüş göstermiştir.
Dolayısıyla hava kalitesinde ciddi iyileşmeler olduğu görülmüştür. Ancak bu salgın sebebiyle doğaya insan etkisinin azalmasıyla çevreye pozitif etkisi varmış gibi gözükse de hem çevre hem de insan sağlığı için tehlike devam etmektedir.


Salgın nedeniyle kullanılmış yüz maskeleri, eldivenler ve koruyucu ekipmanlardan oluşan enfekte olmuş atık yığınları oluşmaktadır. Tek kullanımlık kişisel koruyucular çevreye önemli zararlar verebilir.

 Çevre grubu OceansAsia, Hong Kong‘daki Soko adalarına kıyı şeridinde cerrahi maskelerin bulunduğunu gözlemlemiştir.

Günümüzde denizlerdeki plastik kirliliği ciddi bir çevre sorunudur.  Ayrıca enfekte hastalar ile temas halinde olan tek kullanımlık tıbbi ürünler, geri dönüşüm sırasında oluşabilecek kontaminasyonu önlemek için tıbbi atık olarak değerlendirilmelidir.

 Sağlıklı insanlar tarafından kullanılan maskeler doğru ayrıştırmanın mümkün olduğu şartlarda evsel atıklarla birlikte ele alınabilecekken salgın gibi durumlarda bu ayrım çok zordur. 
Evlerde karantina altına alınan kişiler tarafından kullanılan maskelerin bertarafı ciddi bir husustur.
 Evsel atıklarla birlikte atılan maskelerin kontaminasyon riski oluşturması atık miktarını arttırmakla birlikte bu atıkların toplanması ve bertarafı aşamalarında salgının yayılma riskini de arttıracaktır.



OSHA(İş Sağlığı ve Güvenliği İdaresi), atık yönetimi endüstrisinde çalışan işçilerin ve işverenlerin 2019-nCoV ile kontamine olmuş atıkları diğer düzenlenmiş tıbbi atıklar gibi yönetmeleri gerektiğini belirtmektedir.

DSÖ, COVID-19‘a neden olan virüsün yüzeylerde ne kadar süre hayatta kalacağından emin olmadığını, ancak diğer koronavirüsler gibi davrandığını belirtmektedir. 
İyi kontrol edilen ortamlarda yapılan korona virüslerin laboratuvar çalışmaları, virüsün dışkı ile kontamine olmuş suda günler ila haftalarca bulaşıcı kalabileceğini göstermiştir. 
Kanalizasyon sistemlerinde taşınan atık sular, iyi tasarlanmış ve iyi yönetilen merkezi atık su arıtma tesislerinde gerekli kontroller sağlanmalı, virüsün alıcı ortamlara bulaşmasının önüne geçilmelidir.

 Mevcut atık su arıtma tesisleri virüsleri gidermek için optimize edilmezse son bir dezenfeksiyon adımı düşünülebilir. Arıtma tesislerindeki işçilerin sağlığını korumak için de en iyi uygulamalar izlenmelidir.


Corona virüsün sadece bir sağlık sorunu değil çevresel etkiler göstereceğinin de bilincinde olunarak, atık ve atık su yönetiminde gerekli önlemler alınmalıdır. Kullanılan maske ve eldivenler çevreye değil gerekli konteynerlere atılmalıdır."(*1)

Çağın belası olan Kovid-19 ile savaşın tüm insanlığı sardığı bir dönemde ülkemizin ve  Sağlık Bakanlılığımız çok iyi bir sınavdan  geçtiği görülmekte birlikte bu beladan yine tüm halkımızın Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun koyduğu ve yayınladığı kurallara uyması ile kurtulması mümkün olacaktır. 

Milli Eğitim Bakanlığımız,   http://www.eba.gov.tr/ ve http://odsgm.meb.gov.tr/kurslar/ üzerinden uzaktan eğitim yaparak öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi canlı tutmaya çalıştı. Eksiği ve artısıyla daha iyi olabilirliği mümkün olduğundan geleceğe umutla bakmak lazımdır.


Zilzâl Suresi - 7-8 . Ayet Tefsiri:   
﴾7﴿" Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür...  
8﴿   Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür."

Ayetlerde de görüldüğü üzere kurallara uyarak yaşamda kalabilmemiz mümkündür. Aksine kural dışı davranarak masumların kanına ve kamun israfına girileceği muhakkaktır. 

 Zilzâl Suresi - 7-8 . Ayet Tefsir indeki ayetlerden ve "Sebep olan yapmış gibidir" Hadis Mealini hatırlatarak diyoruz ki, sebep olduğumuz her şeyden sorumluyuz. İnanın inanmayın. 
Güneşi gözlerinizi kapatarak yok edemezsiniz. Sadece kendinize karanlık edersiniz, yaşamınızı  ...


HOŞÇA KALIN-SAĞLICAKLA KALIN


Kaynakça:
1.     (1*)TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Kocali Şb.Yönt.Krl yayınlarınndan alınmıştır.
2.     Dinayet İşleri Başkanlığı web sitesinden Ayet ve Hadis.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYVA YEMEYİ LİMONLA DENEDİNİZ Mİ?

  Ayva: Yenirken boğaza takılır kalır ve yiyen insanın yemesi zor olduğu gibi yutkunurken boğaza takılır kalır. Ayvayı en rahat şekilde yemenin kolay yolu. Ayvayı dilimlere ayırıp üzerine bolca limon dökerseniz ve  çok azca tuz ekelerseniz sert ayvayı yumuşatır ve lezzetli olarak yemiş olursunuz. Ancak; tansiyon sorununuz var ise tuz da attığınız da sizce de lezzeti artıyorsa kaya tuzu ekelemeniz daha sağlıklı olacaktır. Ayvanın Çekirdeklerini de boşa atmayınız. Çekirdeklerini klorsuz suya koyup cam kavanozlarda 24 saat beklettiğiniz zaman  cildinize merhem olarak sürer ve yüz cildinizdeki kırışıklıkların zamanla kaybolduğunu göreceksiniz. Tabi bir kullanmayla geçmez bu bıçak değil ya.... LİMONUN YARARLARI Sabahları içilen ılık limonlu suyun faydaları saymakla bitmez. Sabah gözünüzü açar açmak gidip su ısıtıcının düğmesine basıyor ve kendinize koca bir bardak kahve hazırlıyorsanız, size önerimiz bu alışkanlığınızı biraz ileri zamana ertelemen...

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KÖY KÜLTÜRÜMÜZ

Köyümüzden Ayrılırken Arkada Bıraktıklarımız... Geçmişten Günümüze Köylerde  Kullanılan  Ev Ve Tarım Aletlerinin  Okul Sergi Alanı      YABA ve  Pişmiş Topraktan  Yapılan  GÜB YÜN İPİ Eğermek  İçin  Yapılan Çıkrık GEYİK ARDICI' ından yapılmam  YAYIK VE Köylü Kadınlarımızın KÖY Yunaklarında Çamaşır Yıkamada Kullnadıkları  TOKAÇ    GÜB      ÇIKRIK-  AYRAN YAYIĞI     ÇIKRIK    Gelinlerin  ÇEYİZ SANDIĞI ile EL DOKUMA   DÖŞEKLER   ve   Bayanlara Mahsus        Dokuma Sırt Torbalar ı( Köylerde bu torbalar, hanımlar tarafından misafirliklere giderken veya tarlalara veya bağ ve bahçelerde çalışmalara vakitlerde çalışanlara yemek vb. götürme işlerinde kullanılırdı.)     GÜB ( Bazen içinde define olarak ta karşınıza çıkabilir(!)     ÇÖMLEKLER ( bunlarda pişiril...

KARA DENİZİ İN İNCİSİ ŞİRİN GERZE

GERZE NİN TARİHÇESİ İlin kuzey doğu kıyısında aynı adlı burun üzerine kurulan Gerze, 1901 de kaza haline gelmiştir. İlk adının “Carusa “ olduğu tahmin edilen Gerze’de Ayancık gibi tarih sahnesine antik çağda çıkmış bir yerleşim yeridir. 13 şubat 1956 günü lodos fırtınasının desteklediği ve bir evin mangalından çıkan yangın ilçenin bütünü yakmış. 1000 ev yanmış ve bu yangından 100-150 ev kurtulabilmiştir. Bu büyük felaketten sonra Gerze devlet yardımı ile yeniden inşa edildiğinde ilçe merkezinde tarihi yapı bulmanın imkanı kalmamıştır. Gerze için yapılan 1950’lere ait bir imar planı, projesinden, ilçenin merkezinin Osmanlı dönemi sonlarında da harap  yada yanmış olduğu anlaşılır. Gerze’ye 19. Yüzyıl ortalarında gelen hemilton ilçe hakkında şunları söylemektedir. “ Kousefet ova 7-8 evlik küçük bir köydür. Gerze’de olduğu gibi buradan da sultan için İstanbul’a tavuk gönderilir. Hisar çayı yolu ile Gerze’ye ulaştık. Eski ismi Carusa’dır. 25 Rum evi dışında 240 türk evi ...